Kuyucaklı Yusuf

1903 senesi sonbaharinda ve yagmurlu bir gecede Aydin'in Nazilli kazasina yakin Kuyucak köyünü eskiyalar bastilar ve bir kari kocayi öldürdüler. Kaza kaymakami Salâhattin Bey, Müddeiumumi ile Doktor'u yanina alarak ertesi günü tahkikata bizzat gitti. Candarma kumandani izinli oldugu için yanlarinda bir basçavus ve üç candarma neferi vardi. Siyah kuzu derisi kalpaklarindan (ve doktorun fesinden) renkli yagmur sulari süzülüyor, sakaklarinda garip sekiller çizdikten sora çenelerinin altinda birleserek gögüslerine damliyordu. Yolun iki tarafindaki islak... alles anzeigen expand_more

1903 senesi sonbaharinda ve yagmurlu bir gecede Aydin'in Nazilli kazasina yakin Kuyucak köyünü eskiyalar bastilar ve bir kari kocayi öldürdüler.



Kaza kaymakami Salâhattin Bey, Müddeiumumi ile Doktor'u yanina alarak ertesi günü tahkikata bizzat gitti. Candarma kumandani izinli oldugu için yanlarinda bir basçavus ve üç candarma neferi vardi.



Siyah kuzu derisi kalpaklarindan (ve doktorun fesinden) renkli yagmur sulari süzülüyor, sakaklarinda garip sekiller çizdikten sora çenelerinin altinda birleserek gögüslerine damliyordu.



Yolun iki tarafindaki islak sögüt ve hayit agaçlarina düsen yagmur damlalari hafif, melankolik bir tipirti çikariyor, atlarin kumlu yolda intizamsiz izler birakan ayaklan gicirtili ve ezik sesler veriyordu.



Köye yaklastikça yolun kenarlarindaki agaçlarin cinsi degisti. Simdi birçok yerlerde incir ve ceviz agaçlari, yolun kenarlarinda koyu yesil iki duvar gibi yükseliyor, hatta bazi yerlerde iri cevizler tabii bir kemer vücuda getiriyorlardi.



Bu kasvetli ve sipirtili günde hiç ses çikarmadan ilerleyen kafileyi görmek insana elinde olmayan bir ürkeklik veriyordu. Yasi otuz besten fazla olmamasina ragmen kalpaginin kenarindan bembeyaz saçlari görünen kaymakam en ileride, basi önüne egili ve gözleri atinin islak islak sivrilen kulaklarinda, gidiyordu. Müddeiumumi saginda ve biraz acemice ve korkak, atin üzerinde sallaniyor, bir türlü ates almayan çakmagindan sigarasini yakmaya ugrasiyordu.



Sabahattin Ali, 25 Şubat 1907 yılında Bulgaristan Gümülcine'de doğdu. Babası Selahattin Ali piyade yüzbaşıydı. Annesi ev hanımıydı. Sabahattin Ali, babasının mesleği icabı birçok yer görmüş, çok seyahat etmiştir. Anadolu'nun çeşitli illerinde eğitimini tamamlamıştır. Sabahattin Ali'nin hayatında annesinin büyük bir rolü vardır. Annesi psikolojik sorunlar yaşayan bir kadındır. 3 kere intihar girişiminde bulunmuştur. Sık sık depresyona girip hastanede tedavi edilmiştir. Hatta Sabahattin Ali, babası Selahattin Ali Bey'in kalp krizi geçirip vefat etmesinin sorumlusu olarak annesinin bitmek bilmeyen rahatsızlıklarını sebep olarak görmüştür.



1927'de Öğretmen okulunu bitirdi ve Yozgat Cumhuriyet Okulu'nda öğretmen oldu. Sabahattin Ali'nin öğretmenlik yaptığı yıllarda Cumhuriyet yeni kurulmuştu. Atatürk, ülkeyi kalkındırmak için eğitimde atılımlar yapıyordu. Yetenekli gençleri yurt dışına göndererek eğitim almalarını sağlıyorlardı. Yurt dışında çeşitli dallarda eğitim gören gençler, eğitimleri bittikten sonra yurda dönüyor ve kendilerini iyi yetişmiş nesiller yaratmak için ülkeye adıyorlardı. Sabahattin Ali de bu gençlerden biriydi. Eğitim Bakanlığı'nın açtığı sınavı kazanarak, dil eğitimi almak için Almanya'ya gitti. Orada çok iyi Almanca öğrendi. Hatta o kadar iyiydi ki, Türkiye'ye döndüğünde Almanca öğretmeni olarak göreve başladı. Sabahattin Ali, Almanya'ya gitmeden önce milliyetçi bir görüşe sahipken, Almanya'dan döndükten sonra siyasi görüşü tamamen değişmiştir. Komünist bir görüşe kaymıştır.



Almanya'da eğitimdeyken, orada yaşadıklarını "Kürk Mantolu Madonna" kitabında bize o kadar güzel anlatır ki, gerçekle kurgu birbirine girer. Kürk Mantolu Madonna'yı bu gözle okumak lazım. Çünkü romandaki Raif Efendi'nin bir yanı Sabahattin Ali'nin ta kendisidir! Maria Puder isimli roman kahramanı, aslında Sabahattin Ali'nin Almanya'da tanışıp âşık olduğu kadındır. Orada yaşayıp gördüğü şeyleri Kürk Mantolu Madonna isimli eserinde bize roman tadında anlatır.



Sabahattin Ali, sadece Kürk Mantolu Madonna'dan ibaret bir yazar değildir. Kuyucaklı Yusuf, İçimizdeki Şeytan, Değirmen, Kağnı, Ses, Sırça Köşk ve Yeni Dünya'dır. Sabahattin Ali, bazı çeviriler de yapmıştır. Antigone, Fontamara, Minna Von Barnhelm bunlardan bazılarıdır. Ayrıca Sabahattin Ali'nin yazdığı şiirlerden bazıları bestelenmiştir. Dilimizden düşürmediğimiz şarkılardan, Aldırma Gönül, Leylim Ley, Dağlar Dağlar, Ben Yine Sana Vurgunum, Göklerde Kartal Gibiydim onun şiirleridir.

weniger anzeigen expand_less
Weiterführende Links zu "Kuyucaklı Yusuf"

Versandkostenfreie Lieferung! (eBook-Download)

Als Sofort-Download verfügbar

eBook
4,99 €

  • SW9786257120555110164

Ein Blick ins Buch

Book2Look-Leseprobe
  • Artikelnummer SW9786257120555110164
  • Autor find_in_page Sabahattin Ali, Sabahattin Ali
  • Autoreninformationen Sabahattin Ali, 25 ubat 1907 ylnda Bulgaristan Gümülcinede dodu.… open_in_new Mehr erfahren
  • Wasserzeichen ja
  • Verlag find_in_page E-Kitap Projesi & Cheapest Books
  • Seitenzahl 300
  • Veröffentlichung 17.12.2023
  • ISBN 9786257120555

Andere kauften auch

Andere sahen sich auch an

info