Das Kapital
“Hayati ve Das Kapital Uzerine Bir Inceleme”
ÖZET
Karl Marx'ın Felsefi ve
     İdeolojik görüşleri:
Marksizm, standard
     felsefi süreçten farklı olarak düşünüşün dışında eylemi de içerir (Marx,
     praksis ve felsefeyi birleştirerek, Marksizm'i "praksis felsefe"
     vasfına bürümüştür, buna göre Marksist felsefe düşünüş ve faaliyeti birlikte
     gerçekleştirir). Ölümünden
     sonra Lenin, Mao, Stalin ve Troçki gibi
     liderler Marksizmi çeşitli şekilde yorumlamışlar ve bu yorumların
     sonucu ortaya koydukları hareketler Leninizm, Maoizm gibi isimlerle
     adlandırılmıştır. 
Marx'ın felsefesi:
Marx'ın felsefesinin
     dayanak noktası insanın doğası ve toplum içindeki yeridir. Hegelci
     diyalektiğin yardımıyla insan doğasının değişmezliği kavramını reddeder.
     Burada kastedilen insan doğası, fizyolojik ihtiyaçlar değil; insanın toplum
     içinde yarattığı hareket ve davranış biçimidir. Bunu da "tarihsel
     süreç" ve "doğa" kavramlarını bir arada ele alarak yapar. Sosyal
     koşulların davranışı belirlemesi, doğanın insanın davranışını belirlemesinden
     önce gelir. Ama bu insan doğasının varlığını reddetmez,
     yabancılaşma teorisi bunun üstüne kurulur. İnsan emeği kaçınılmaz olarak
     doğal bir kapasite gerektirir ama bu da insan bilincinin aktif rolüne sıkıca
     bağlıdır:
Örümcek, işini
         dokumacıya benzer şekilde gördüğü gibi, arı da peteğini yapmada pek çok mimarı
         utandırır. Ne var ki, en kötü mimarı en iyi arıdan ayıran şey, mimarın,
         yapısını gerçekte kurmadan önce, onu hayalinde kurabilmesidir. 
—Kapital, 1. Cilt, Üçüncü
     kısım, 7. bölüm, 1. Kesim 
Marx'ın tarih analizi,
     tarım toplumlarında toprak ve kürek, sanayi toplumunda madenler ve fabrikalar
     olarak sayılabilen yani bir malın üretimi için doğrudan gerekli üretici
     güçler ve bu üretim araçlarını kullanan insanların kurduğu sosyal ve
     teknolojik ilişkileri tanımlayan üretim ilişkileri arasındaki ayrıma
     dayanır. Bu ayrım ve bağ üretim biçimini oluşturur. Marx, Avrupa'da
     üretim biçiminin değişmesiyle birlikte feodalizmden kapitalist üretim
     biçimine geçildiğini söyler. Marx üretici güçlerin, üretim ilişkilerinden
     daha önce geldiğini ve daha hızlı değiştiğini söyler. Felsefenin
     Sefaleti çalışmasında bu durum şöyle yer alır:
Toplumsal ilişkiler,
         üretici güçlere sıkı sıkıya bağlıdırlar. Yeni üretici güçler sağlamak için
         insanlar kendi üretim biçimlerini değiştirirler; kendi üretim biçimlerini
         değiştirmek, yaşamlarını kazanma yollarını değiştirmek için de bütün toplumsal
         ilişkilerini değiştirirler. Yeldeğirmeni size feodal beyli toplumu verir;
         buharlı değirmen ise, sınai kapitalistli toplumu.
Marx toplumdaki
     sınıfların bu üretim biçimlerine bağlı olarak oluştuğunu söyler. Bir sınıfı
     oluşturan insanlar kendi istekleri yahut bilinçleriyle bir araya gelmiş
     değildir. Her sınıfın da kendi çıkarına farklı bir isteği vardır, bu da
     toplumda çatışmaya yol açar. İnsanlık tarihinin en kalıtımsal özelliği sosyal
     sınıfların çatışmasıdır:
“Şimdiye kadarki bütün
         toplumların tarihi, sınıf savaşımları tarihidir.”
Marx, insanların kendi
     emek gücü ve bunla olan ilişkisiyle de
     ilgilenmiştir; yabancılaşma sorunu özellikle Genç Marx'ın
     ilgilendiği bir alandır. Kapitalist sistemde insan kendi doğasına
     yabancılaşmasıyla, hem kendi emeğine hem üretim sürecine hem de sosyal
     ilişkilerine karşı yabancılaşır. Kapital'de yerini daha ayrıntılı biçimde
     tanımladığı meta fetişizmine bırakır.
Tarih anlayışı:
Marx'ın tarihsel
     materyalizm kuramı toplumun her zaman temel olarak -üretim ilişkileri ve
     buna bağlı olarak ekonominin sistemin dinamiği olduğu- maddi koşullara göre
     belirlendiğini öne sürer. İnsanlar öncelikle "yaşamlarını sürdürmek
     gayesiyle içmek, yemek, barınmak ve giyinmek" gibi gereksinmeleri
     karşılamak için ilişkiye girer. Marx ve Engels, Batı toplumlarının
     gelişmesini ve geleceğini, birbirini takip eden ilk dört döneme ayırır ve
     beşinci olarak gelecekte yaşanacağını varsaydıkları komünizm dönemini öngörür:
- İlkel komünizm: Avcı ve toplayıcı dönemde, paylaşılan
 mülkiyete ve ilkel demokrasiye dayanan kooperatif aşiretler, kabileler.
- Kölelik: Toplumun kabileden şehir devlete geçtiği, köleliğin, özel
 mülkiyetin ve aristokrasinin doğduğu, tarımın yaygın olduğu
 dönem.
- Feodalizm: Kralın da dahil olduğu aristokrasinin yönetici sınıf haline geldiği,
 dinin önemli bir yer tuttuğu üçüncü dönem.
- Kapitalizm: Burjuva sınıfının yönetici, proletaryanın da
 ezilen sınıf olduğu, parlamenter demokrasinin yaygın olarak politik sistem
 olduğu, piyasa ekonomisinin işlediği ve üretim araçlarına ağırlıkla özel
 mülkiyetin sahip olduğu dönem.
- Komünizm: İşçilerin devrim yaparak kapitalistleri kovduğu ve devletsiz,
 sınıfsız, mülkiyetsiz bir toplumun yarattıkları beşinci dönem.
weniger anzeigen expand_less
Versandkostenfreie Lieferung! (eBook-Download)
Als Sofort-Download verfügbar
- Artikel-Nr.: SW9786155573149450914
- Artikelnummer SW9786155573149450914
- 
Autor
Karl Marx
- Verlag eKitap Projesi
- Seitenzahl 330
- Veröffentlichung 11.05.2015
- Barrierefreiheit
- Keine Angabe: Keine Informationen zur Barrierefreiheit bereitgestellt
 
- ISBN 9786155573149
- Verlag eKitap Projesi
 
 
